Synopsis
Ateş Hekimoğlu 40’lı yaşlarında başarılı bir doktordur. Tıp Fakültesinden arkadaşı İpek’in yönetici olduğu vakıf hastanesinde Enfeksiyon Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı olarak görev yapmaktadır. Gerek yaşam tarzı gerekse hastalıkları ele alış biçimiyle bilinen doktor tanımından çok uzakta olan Ateş Hekimoğlu’nun en önemli özelliği hastalarla birebir ilişki kurmadan, hastalıklara odaklanarak araştırma yapmasıdır. Her yeni karmaşık vak’a onun için çözülmeyi bekleyen bir bulmaca gibi kışkırtıcı ve heyecan vericidir.
Hekimoğlu, koyduğu teşhis ve uyguladığı tedavilerle ününü günden güne arttırırken hastane düzenine ayak uyduramaması hastane yöneticisi İpek’i çoğu zaman, zor durumda bırakır. İpek, Hekimoğlu’nun zorlu karakterini anlayan ve bunu tahammül edebilen iki kişiden biridir. Diğeri de Hekimoğlu’nun lise ve üniversiteden arkadaşı Onkoloji Uzmanı Orhan’dır. Hekimoğlu’yla tamamen zıt karakterde olsalar da Orhan, her zaman Ateş’in iç sesi ve vicdanı olmuştur. İkisi bir araya geldiklerinde mükemmel doktoru oluştururlar. Biri zekâsıyla diğeri de sağduyusuyla yaklaşır hastalara.
Ateş, hastaların ne söylediğinden çok, tahlillerden çıkan sonuçları dikkate alır. Bu yaklaşımla hastalıkları bir dedektif edasıyla incelemeye alan Hekimoğlu, bu çalışmalarını 3 kişilik uzman doktor ekibiyle yapmaktadır. Dolapdere’de yetişmiş Mehmet Ali, güzelliğini kullanarak bir yerlere gelmek yerine, kendini bilime ve hastalara adamış Zeynep ve hayatı boyunca maddi sıkıntı çekmeden refah ve zenginlik içinde yetişmiş Emre. Ateş Hekimoğlu’nun titizlikle seçtiği bu 3 uzman doktor, kendilerini Hekimoğlu’na beğendirmek ve onu memnun etmek için çaba sarf etmektedirler.