DOLUNAY 1. BÖLÜM

                                                                                                                        Yazar: Sinem ÖZCAN

Yaz dizileriyle ilgili haberler çıktığından beri en sabırsızlıkla, en merakla ve en heyecanla beklediğim diziydi Dolunay. Daha castı, konusu, senaristi bile bilinmiyorken Can Yaman adı kesinleştiği anda, benim izlenecekler listemde başköşeye kurulmuştu. Benim için bir dizide onun imzasının olması yeterli izlenme nedenidir çünkü.FERİT ASLAN

Tanıtımlar soft bir romantik dizinin gelmekte olduğu izlenimi uyandırmıştı bende. Yaz sezonunda yayına girdiği için de çok doğru buldum, havasını. Hem öykünün genel atmosferini hem yaratılan karakterleri görmek adına, merakla bekliyordum ilk bölümü.

Ana çerçevede klasik bir zengin erkek – fakir kız öyküsü görüyoruz. Ancak çatışma bundan çok karakterlerdeki zıtlığa ve ilişkilerdeki çetrefilliğe dayandırılmış gibi duruyor. Alıştığımız üzere karşısındaki adamın zenginliğinden rahatsızlık duyup “Ayrı dünyaların insanıyız” havasına giren bir kadın yok karşımızda. Aksine Ferit’in nüfuzundan ve konumundan çok, kişiliğine takmış bir Nazlı var. Bu anlamda alıştığımız klişeye farklı bir yerden giriş yapılmış bana kalırsa. Diğer taraftan Ferit’te de bir sınıf ve statü ayrımını hissetmedim. Bu da konunun “ayrı dünyalar”dan çıkıp karakterler çelişkisine dayandırılmasını sağlıyor.

İlk bölümde Nazlı’yı Ferit’e kıyasla daha net tanıyabildik. Ana kahraman olması dolayısıyla da bu, doğal olandı. İlk izlenimim iyi çizilmiş bir karakter Nazlı. İdealleri olan, işini iyi yapan, sorumluluk sahibi ama sıkıcı ve tekdüze değil. Canlı ve sıcak bir kadın… Hayatında bir gizem yok, geçmişinde bir sır yok gibi görünüyor. Şu an tek defosu kız kardeşi…  İlerleyen bölümlerde kız kardeşinin yol açtıkları Nazlı’yı zaman zaman çıkmaza sokacak gibi görünüyor. Asuman, daha ilk bölümde “hırsızlık” yaparak yaratacağı sorunların önizlemesini verdi, bile. Üstelik çok da kontrol edilebilir, yola getirilebilir gibi durmuyor. Büyük ihtimalle Nazlı’nın hayatındaki kambur, o olacak. Böylelikle de “mükemmel” Nazlı görüntüsü kırılacaktır.

Ferit hakkında ilk bölüm bize sadece ipuçları verdi. Düzen takıntısı, kuralcılığı, mesafeli tavrı ve işkolikliğinin yanında, annesiyle ilişkisine bakınca geçmişten gelen bir aile problemi seziliyor. Diğer yandan yeğeniyle çok sıcak ve doğru bir bağı var. Çocuklarla iletişim kurabilmek önemli bir kişilik ipucu… Bu da sevgi duygusuna çok uzak olmadığının işareti… Ablası ve arkadaşlarıyla da ilişkileri düzgün görünüyor. Anlaşılan Ferit kendi küçük çevresinde mutlu ama dış dünyaya kapalı bir adam. Muhtemelen geçmişinde birden fazla gizem, mutsuzluk ve travma var. Bunu da soğuk ve ulaşılmaz bir tavırla perdeliyor. Eğer bilinçli yapıldıysa Nazlı’ya yazdığı notlarda sürekli büyük harf kullanıyor oluşu da bunun göstergesi. Sanal ortamdaki yazışmalarda “kabalık” olarak kabul edilen sürekli büyük harf kullanımı, psikolojik olarak da “kibirlilik” ifadesidir. Nazlı’nın sıcak ve sevimli bir üslupla yazdıklarına buz gibi ve daima büyük harf tercih edilerek verilen yanıtlar bana kalırsa çok hoş bir detay olmuş.Ferit Aslan

Yine Ferit’in kişiliğiyle bağlantılı dikkatimi çeken bir başka ayrıntı da “mavi”ydi. Hem giysi seçiminde hem ev dekorasyonunda çok yoğun mavi çarptı gözüme. Hatta biraz fazla yoğun… Mavinin bir olumlu bir de olumsuz boyutu vardır. Bir yanıyla otorite, güven ve dinginlik ifade eder; diğer yandan yalnızlık ve depresyon rengidir. Bu iki boyutu da Ferit’le çok uygun düşüyor. Renk seçiminin bu nedenle çok anlamlı ve doğru olduğunu düşünüyorum. İlk bölümde karşılaştığımız Ferit, buzdağının görünen tarafı. Suyun altında bambaşka ve çok derin bir adam yatıyor.

Ana kahramanlar dışında yan karakterlerin öykülerine ve olaFerit Nazlıyla ilintilerine de ilk bölümde değinilmesi gerektiğinden yer yer kurguda dağılmalar oldu. Özellikle Alya ve Deniz’le ilgili bölümler bütünün içine tam oturmadı. Bilhassa Deniz’in ağırlığının giderek artacağı düşünülürse ben onu ilk bölümde biraz daha iyi tanımak isterdim, doğrusu. Alya karakteri de eğer ilerleyen bölümlerde kurguya iyi oturtulmazsa, işlevsiz kalacak diye endişeliyim. Ancak yine de hızlı akan ve dikkati pek dağıtmayan bir ilk bölüm izledim.

 

 

Bölüm finali, Nazlı ve Ferit ilişkisini başka bir yere taşıyor ve Ferit’i iyice negatif gösteriyor gibi görünse de ben tanıtımı izledikten sonra o sahnenin Nazlı’nın rüyası olduğunu düşünüyorum. Hafif bir ters köşeyle Ferit’in izleyici gözünde aklanacağını umuyorum.

Bulut FeritCastta benim gözümü pek yoran ve “olmamış” duygusu uyandıran isim yoktu. Bazılarıysa özellikle çok yakışmıştı role. Bulut’ta Alihan Türkdemir’e bayıldım, tek kelimeyle. Mert Yavuzcan’ı çok severim ve Demir’de de çok beğendim, enerjisini. Necip Memili, Balamir Emren ve Öznur Serçeler de bence çok doğru seçilmiş isimler olmuş.

Özge Gürel’i ilk kez izliyorum. Nazlı’yı iyi anladığını ve doğru yansıttığını düşünüyorum. Ona çok hoş ve sempatik bir hava katıyor. Bölüm boyunca temiz bir oyunculuk çıkardı ve Nazlı’yı hemen alıp evimizin kızı yapmamızı sağladı. Özge Gürel – Can Yaman uyumunu da sevdim. Öykü ilerledikçe daha da sıcak bir ikili oluşacağını düşünüyorum.

Sevgili Can Yaman’a gelince… Bu dördüncü dizi… Birbirinden apayrı dört farklı kimlikle izledim ben onu. İtiraf etmek gerekirse canlandırdığı karakterler içinde bana en uzak olan Ferit… Genellikle onun canlandırdığı kimliği hemen alır bağrıma basarım ama Ferit için epey çaba sarf etmem gerekecek. İlk bölüm Nazlı’nın sempatikliğine tezat oldukça itici bir Ferit görmemiz gerekiyordu ve fazlasıyla gördük de… Ancak Ferit derinliği olan bir karakter ve benim bildiğim Can Yaman, onu oya gibi işler. Ferit’i benim için bile itici hâle getirmeyi başardıysa bölümler ilerledikçe hayranlıkla izlenecek sahnelere imza atacaktır.

Her yeni karakterde olduğu gibi bu defa da onu ilk kez izliyor duygusu yaşıyorum. Tamamen yabancılaştım ama şunu söyleyebilirim Ferit’e çok ama çok yakışmış. Can Yaman oyunculuğunun en sevdiğim yanlarından biri, kendini tekrarlamamasıdır. Bu kez de yepyeni bir genç adam var karşımda. Bölümler ilerledikçe, onu tanıdıkça ne zaman ne yapacağını, nasıl davranacağını kestirebilir hâle geleceğim, sanırım. Şu an sadece Ferit’le tanışma şaşkınlığı yaşıyorum.

Dolunay’ı izlemeye Can Yaman için başladığımı itiraf etmiştim. İlk bölüm bittikten sonra sıcak, insanı yormayan ve rahatsız etmeyen, keyifle izlenen hoş bir etki bıraktı bende. Kurgu sağlam olur, lüzumsuz oyalamalara gidilmez ve tekrarlara düşülmezse zevkle izlenir. Bir de beklentimi dile getirmek istiyorum, izninizle: Çok stabil ve steril yaşamasına karşın Ferit, özünde yoğun ve çok duygusal bir adam izlenimi veriyor bana. Bu tarz bir adam, sıra dışı ve tamamen özgün bir âşık olacaktır. Soğuk ve itici Ferit’in bambaşka bir adama dönüşmesini sabırsızlıkla bekliyorum.

Dolunay’da katkısı ve emeği geçen herkesin yüreğine sağlık. Ekran ömrü uzun, şansı bol olsun.

 

 

Related Article

Bir Yorum Yazarak Siz de Katkı Sağlayın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

5 Comments

  1. turist 5 Temmuz 2017

    Merhaba Sinemcim, nihayet yine Yen'i bir dizide beraberiz. ? Kalemine ve yüreğine sağlık. Parolamı unuttum resmen bekliyorum yenisi gelmesine junk maile girmiş çakal...? Sana kızsam mı yalancık beddua (mimozaların kokusundan bayılırsın inşallah, ama ben sana kıyamam ki, kahve kokusundan ayılırsın inşallah;)) mı etsem bilmem... Sonuçta senin suçun veya sayende İnadına Aşk'la sevgili senaristciklerimizi tanıdım ve Can Yaman'ı çok deyil yaklaşık üç ay önce keşif ettim ve cet hızıyla favori listeme girmeye başardı. İzleme nedenimiz aynı malum... ? Ki beni bilirsin, normalde aşk meşk dizilerinden uzak durarım...yerli yabancı fark etmez... Sorsalar mesela "Nikolas Sparks mı Quentin mi?" ?"Nerde gizli kamera; şakamı? Tabiiki Quentin!" derim. Aşk filmler arasınd sadece iki tane var favori listemde, biri Jane Austin'in Pride&Prejudice diyeri ise P.S.I love You....Ve anladım ki eğer İnadına Aşk'ı izlemeseydim de ilk defa denk gelseydim Dolunay ile kesin radarıma girerdi. Tarzı farklı, tanımladığım gibi sürpriz kutusu gibi - enstrümanını ses telleriyle beraber, genelde usta oyuncu seviyesinde gördüğümüz - gözleri ile de repliksiz ve de mimikleri ile çok başarılı. Mesela hâlâ Batman'nın etkisindeyim, o ses.?? Sessiz tanıtım zaten çok merak ettirdi bize Ferit'i ve beyin fırtınası etmemize sebep oldu. ? Ferit'e nasıl sinir olduysam artık, Karadeniz damarım zıp zıp etti. Ki herkes kızmış. "Aman Allahım, tam bir snob. Çok itici! Harika! Can Yaman!" diye ekrana haykırmışım. Detaycı olduğu için ve Ferit'in alt yapısı sağlam olduğu için bize Ferit'i bu denli sinir bozucu vermesinde sebebi var elbette. Zira Cicikçi' performansı zaten showreel tadındaydı, oynama alanı çok geniş, komedi dalında dahil çok başarılı ki komedi en sevdiğim janre'ler arasında çok zor beğenirim... Merakla bekliyoruz tabi. Oynamıyor arkadaş, zira oynuyor olsa Ferit'e bu denli sinirlenmezdik ve irrite etmezdi. Rolü giymiş yine üzerine ve cuk diye oturmuş. Demiş yine kendi kendine "Run Can run" e' bu daha başlangıç tabi, "geliyorum, sabr edin, bekleyin" dedi resmen, bizlere de keyifle izlemek düşer. İlk bölüm bu kadar övmeyecektim; ama, fakat, lâkin, bayıldım döktürmüş; o mimikler neydi öyle... Dalasım geldi Ferit'e levyeyle.?? Ama kızmakta kısıtladım kendimi. Yalına bile bu kadar kızmadım ben. Sormazlar mı insana: Niye ikizin yok? Şöyle karşılıklı Dr.Jakkl&Mr.Hide tadında izlerdik ne güzel. Peki ya klonyabilir miyiz?? Ne diyeyim: 12 points from Germany! ?Çünkü Yes he Can? E isimde kelime oynamasına çok müsait olunca.;)) Renk demişken; yorumunu okuyunca aklıma geldi ve fragmanı tekrar izledim Ferit'in arabası kırmızı. Her zaman dediğim gibi; detaylar çok önemli, zira klişeyi kıran ve farklık veren unsurdur. Kırmızı nasıl çok baskın ve alev renkse, ikisi beraber soğuk ve sıcak tamamlayıcı kontrasttır. Bu ince detayı itina ile özel olarak ve düşünerek kullanıldığını düşünüyorum açıkcası...Güven sorunlu olduğu da bariz ortada, o takıntılar oradan da kaynaklı sanırım. Artık mâzide ne yaşadıysa Ferit, kalbi çok feci kırılmış herkese karşı mesafeli, bir tek yeğene karşı değil. Spoiler vermemeyim ama...Resimde gördüm hashtag'a bakınca Bulut yetim kalacak galiba... Bulut tam ısırmalık ve Alihan maşallah güzel oynuyor.? Girişte resmi asılı olan şahız kim acaba? Önem verdiği biri kesin. Ve müzik tarzı dikkatimi çekti biri keşke koleksiyona baksa ya, çok merak ettim? Elton John olduğuna göre Queen vs de vardır.? Tabi birde teleskoplar ne alaka bakalım. ? Nazlıya "iş ile hobiyi karıştırmamak lazım" demesi çok ilgimi çekti. Şimdilik Nazlıya laik görülmemesi normal yakında nasılsa fikirler değişir diye düşünüyorum.? Nazlı çok tatlı ve bende Özge Güreli ilk kez izliyorum ama çok beyendim, dediğin gibi samimi ve sıcak, ayrıca Nazlıyı çok iyi anlamış. Özellikle Japon kültürünü katmaları çok hoş detay, bizim kültürümüze yakın noktalar var. Zira onlarda bizde milletçe çatlak olduğumuz kesin.?? Bazılarına göre ben deliyim gerçi.?? Ekran uyumlarını bende beyendim, önümüzdeki bölümlerde daha çok artar zaten ki Ferit buz gibi olunca fazla romantiklik olamaz malum. Kadro zaten sağlam, en azından şimdilik göze batan yok. Bizim beğendiğimiz oyuncular zaten aynı; tekrara gerek yok.? Ha birde Ferit ve Naz'miye isimler...bana Yeşilçam'ı anımsattı ya isimleri, ordada zengin adam aldatılma veya aldatılmış sanması üzere kalbi buz kesmiştir ya hep. Birde bana biraz Alman bir masalın kahramanını hatırlattı Ferit. Prinz Eisenherz yani Prens Demir kalp... Ha son sahne kesin hayal hemfikiriz, iyi bir ters köşe olacak. Hatta Ferit bu sahneyi hayal edebilir, belkide Nazlı omuzunda uyuya kaldı/sızdı oda o ara o kısmını hayal etti. Arkadaşı da doldurunca mantıklı geldi. Fragman ise Nazlının rüyasına benziyor harbi... Eğer dikkkat edilirse önümüzdeki bölümler daha akıcı olur ve bu ilk bölümdeki yan karakterlerdeki eksiklik ele alınır diye umuyorum. Başlangıç için reytingler de mis gibi gelmiş. A'dan Z'ye emeklere sağlık...?

    1. Sinem ÖZCAN 5 Temmuz 2017

      Merhabaaaaaaa, Ama ben senin bedduanı severim ki.... O ne güzel beddua, kardeşim:) Meyseeee. Konumuza dönelim. Ben kolay kolay kimseye şunu izle, buna bak demem. Sevildiğini bil bir kere. Ferit'te Can Yaman beni sinir etmeyi başardıysa herkesi deli etmiştir eminim. Zira ben o Şeytan'ı oynasa onu bile sevmeye hazır beklerim :) İlk bölüm olduğu için sahne sahne almadım bu defa ama dediğin doğru giymiş üstüne Ferit'i. Yorum genel havalı olacak diye değinmedim ama üç sahne var ki ilk bölümde nefisti. İlki Nazlı'nın çalışmaya başladığının ertesi günü şirkette İkbal Hanım'la olan sahnesi. Elinde golf topu ve sadece mimiklerle desteklediği sahneye bayıldım. İkincisi annesiyle olan sahnedeki o küçük, minicik geriye çekilme sırasında yüzünden geçen gölge ve sonuncusu partide eski sevgilisiyle yan yana gelmek zorunda kaldığındaki rahatsızlığın yansıması... İşte o yüzden diyorum ya Can bize "Bekleyin geliyorum!" mesajı verdi bu bölüm. Gümbür gümbür gelecek biliyorum. Sosyal medya yorumlarında ben de Ferit'in sevilmediğini gördüm ama algılanamayan gerçek zaten sevilmemesi gerektiği idi. İlk bölüm Ferit'in vermesi gereken "Beni sevin!" mesajı değil aksine "Benden nefret edin ve Nazlı'yı bağrınıza basın" mesajıydı. Ferit böyle kalmayacak elbette. İşte asıl o zaman ben Can Yaman yorumu ortaya çıkacak diyorum. Ferit, derinliği nedeniyle Can'ın çok çok iyi işleyebileceği bir karakter. Umarım iyi yazılmıştır. Hele bir de doğaçlamalar başlasın işte o zaman can alıcı sahneler ardı ardına gelir. Benim asıl beklentim yorumda da yazdım ya Ferit'in âşık olduktan sonraki tavrı. İşte orası çok önemli çünkü böyle bir adama kıza "Kırmızı güller alıp mum ışığında yemekler yiyen" bir adam profili çizilirse çok kızacağım. Ferit'in bütün hobilerinin, bütün duygusallığının ve bütün zekasının orada ortaya çıkması gerektiğini düşünüyorum. Bir başka önemli nokta da "Kokuya duyarlılığı" ... Nazlı da dikkatini çeken görünümü, tavrı vs olmadı. Kokusu oldu. Bu detayı çok sevdim. Kim düşündüyse aklına sağlık. Koku duyusu beynin hafıza ve yaratıcılıkla ilgili kısmında yer alır ve asla "kapatılamayan" tek duyudur. Ayrıca kokuların beynin duygularla ilgili bölümünü uyarıyor bu nedenle verilen kararlar, mantıklı olmayıp duygusal oluyor. Bu detay mantığıyla övünen Ferit'e çok ama çok güzel oturdu bence. Keşke yürüseler buradan. Bulut'un yetim kalmasıyla ilgili ben de bir şeyler gördüm ama inanmak dahi istemiyorum buna, cidden. Mert Yavuzcan'ı çok severim ben. Onun dizide kalmasını hem Bulut için hem kendim için istiyorum ama beynim hemen bir öykü uyduruyor. Belki anne ve baba trafik kazasında ölür ve Bulut'un sorumluluğu Ferit'e kalır mı acaba diye düşünmüyor değilim. Reytinglere çok sevindim, ayrıca. Star'ın yaz için en güçlü silahıydı Dolunay ve iyi başladı diye düşünüyorum. Umarım da giderek artacak. Seninle burada her hafta yorumunu yapmak da ayrı keyif olacak (şifrene sahip çık) Öpüyorum kocaman. Kendine iyi bak. Sevgiler...

      1. turist 7 Temmuz 2017

        Afşsjjjq, beddua geri döner ya hani kendime iade etmiş oldum, dermişim??. Biliyorum bende herkesi stalklayıp sayfasına giriş yapmam hani, sizde seviliyorsunuz kedici annesi.? Evet, evet, yani sen her rolünde izlemiş lüksüne sahipsin tabii, ama İA izlerken aşırı detaycı olduğunu çok hızlı anladım, bu bariz ortada. Oyuncu değerlendirme yapınca da adım akıllı, bir proje boyunca izlemek gerek net bir fikir oluşabilsin diye düşünüyorum.☺️ Açıkcası Ferit'e gelen negatif veya tepkili yorumlar beni oyuncu açısından sevindirdi. Demenle zaten istenilen tam buydu, yani şuan zaten Ferit kasten nefret edilesi ve sinir bozucu olması şart ki adım adım ilerlersin hikaye...E izlerken de her detaya dikkat etmeye çalışıyoruz buna tabii ki de Can'ın repliksiz sadece ince (!) bir nüansla Ferit'in iç dünyasını sergilemesi ile anlaşılıyor. Roman yazmak istemedim, zaten hangi sahneleri kasd ettiğimi anlarsın diye.☺️ Boşuna twit de bayıldım demedim, sen detayları yazdın attım imzamı. O sahnelere bende bayıldım. Ama o detayları herkes görmüyor işte ne yazık ki... Bir de birbirleri ile notlaşmaları çok hoş bir detaydı. Ferit'in Nazlı'nın yaşlı bir kadın deyilde genç bir kadın olduğunu anladığı ve şaşırdığı an, müthişti mesela. Orada da Can ufak bir nüans ile bir tılsım verdi ya, ben bayıldım. Elindeki o bıçak taşlaması ile hareketler ederken hayli güldüm.? Anacım Furkan gibi, durdurmak ne mümkün.? İki defa izledim o sahneyi mesela. Nazlı'dan hem mutfak konusunda, parfüm kokusundan, Japonca bildiğinden (hemde Ferit'ten daha iyi;)) ve zekasından etkilendi zaten. Sanırım o yüzden de arkadaşının "zengin erkek avcı" diye yanlış terimlediği üzere tepkili oldu. E derin yarası da var... Aksi takdirde aşçısına, çalışanına bu denli tepki göstermezdi zaten. Birde biz yanlış tahmin etmişiz resmen, frago'yu görmüşsündür söylemiş resmen.? Mert Yavuzcan'a gelince bende çok severim ve pek bi yakıştırdım ağabey rolünü. Gördüğümde bende inanmak istemedim açıkcası ve çok üzüldüğümü belirtmek isterim, zira büyük bir kayıp olur, hemfikiriz. Fakat söylenene göre ilerde daha çok drama doğru gideceği için Bulutcuk belkide Nazlı ve Ferit arasında bir bağ olarak kullanılır, Ferit'in yanında yaşarsa vs. bilemedim. Umarım tabi öyle olmaz. Ferit'e gelince hemfikiriz, bende korkarım ki korkarım softlaşıp çokça gördüğümüz ve özünden uzak bir kimliğe dönüşür... Umarım alt yapısı sağlamlaşır ve kalır. ?Sonuç olarak yerli dizilerde üç defa harita gibi odaklandığım isimler oldu; biri reji (Uluç Bayraktar), diğerleri bana göre genç nesil arasında en yetenekli olan listesinde iki oyuncu. Biri zaten malum Can Yaman, diğeri Aras Bulut İynemli. Ki normalde usta oyuncularda görülür bu. O yüzden de diyorum Can'ın tarzı farklı diye...???

        1. Sinem ÖZCAN 7 Temmuz 2017

          Valla Mert Yavuzcan ve Irmak Ünal'la ilgili spoilerlerin doğru olduğunu düşünüyorum ve minik Bulut Ferit'e kalacak gibi geliyor bana. İşte onunla da ilgili hain planlar var kafamda :) Şimdi Hakan'ın karısı Demet evet Ferit'in eski sevgilisi ama diğer yandan da Demir ve Deniz'in kardeşi bildiğim kadarıyla yani Bulut'un halası. Çocuğun vasiliğini isteyebilir. Bu durumda Ferit'le savaşması lazım. Eh işte Nazlı burada çok işe yarayacaktır :) Ben ilk bölümü ikinci kez izledim çünkü ilk seyrettiğimde Ferit'le tanışmakla meşguldüm Can Yamannüanslarını kaçırmış olabilirim diye ve evet kaçırmışım :)))) Dediğin çok doğru Ferit'ten nefret ettiysek bu Can Yaman oyunculuğundandır. Ancak bu nefretin pek uzun sürmeyeceğini düşünüyorum ben. Çok kısa sürede Ferit'in iç dünyası ortaya çıkmaya başlayacak ve asıl o zaman diyorum ben yine.... Bu arada tatile gidiyorum bu hafta izleyemem bölümü artık hafta sonu dönünce... Aklım onda kalacak ama :(

          1. turist 8 Temmuz 2017

            Deme deme, gördüm bende ufak bir "kanıt" uzun zamandır tekrar Cem Yavuzcanı izlemek denk geldi, üzüldüm şimdi.:(( Raninide gerçi Irmak Ünal konuk oyuncu olacak diye lanse edilmişti ama bende ilk flashback felan gelir sandım fakat ilk bölüm geldi....Diğer yandan malum, yazdığın gibi ilk çatışma Ferit oğlumuz (daha bağrıma tam basamadım iç savaşı yaşıyorum resmen?, derin yarası olduğunu biliyoruz ahaha) üzere gidecek. Aynı anda zaten Deniz abayı yaktı yaktı. Uçurumlarda yaşayan ve hisleri ona göre hızlı çıkış ve iniş yapan bir kimlik, güven olmaz pek...Dış görünümü zaten all-Black olduğu için "cool ve tehlikeli tip vs" görseli verdi. Alya on-of sevgilisi de önemli faktör gerçi, rahat durmaz... Bakalım, tabi daha tanıyacağız önümüzdeki bölüm onları. Diğer yandan işte bu çatışma, üçkenlik yeterli olmayacağı için başka ana yol lazımda...Oda yazdığın şeyler üzere gidecek belli ki. ? Benimde zaten fantezi hemen yazdı gitti, aynen.?? Kumaşımı bilirim, sende aklında devamı olasılığı yazacağını biliyorum elbette??? kimi kime anlataysun da.? Los favoritos'a geri dönelim. Sorma sorma... kızamıyorum da, hayır Zorro'musun sen niye o bıçak taşlamasıyla "çok güzel hareketler bunlar" yapıyorsun, olmaz ki, vallahi. Bende tekrar izlemem lazım, kaçırdığım detaylar vardır kesin, pür dikkatle de izledim desem de.?? Sen de diyorsan tekrar izlemem şart oldu. Sorma, bende hem Can'ın performansına hem heryeri röntgen'lemeye çalıştım, multitasking, beyin loblar Full yoğun bizde.???? Sen beni birde izlerken görsen.? Altyapısı sağlam kalırsa pek sorun olmaz zaten. Bizede keyifle izlemek düşer. O yüzden de önümüzdeki bölümleri heyecanla bekliyoruz dimi ama.? Ha bu arada unutmadan, Ağustos'ta aslında bu mimik şov'un gif'lerini yapmak lazım. Az bi vaktim olacak o zaman, Photoshop'u çarkalayabilirim, bakalım. Acayip ya...orta şekerli veya vasat altı performans yapanlar hayatta bu inceleyi beceremez....O yüzden tam olarak Ferit'e nefret gözle bakamadım, (kara)deniz gibi derin.... Ama seviniyorum en azından bizim gibi az da olsa o detayları görenin olması... Tatile gideceğini gördüm bende, seninleyim zor olacak yayın günü izleyememek.? Yorumların kazasını yaparız.? Ki bu bölüm daha bi WOW olacak gibi. İyi dinlen. ??☘️?? Bende zaten Ağustos'ta rahat olacağım daha rahat ve yorgun kafayla değil.:)