YAZAR:Şeyma BULUT Algı, duyularımızın aldığı bilgileri yakalayan, işleyen ve aktif olarak anlam kazandıran bir kabiliyettir. Bu yeteneğimiz doğru bilgilerle işlendiğinde bize doğruyu bulma ve anlama imkânı sunar. Peki ya doğru olduğuna inandığımız gerçeklerin hepsi birer yalandan ibaretse o zaman ne yapacağız? Cevabı basit: Düşünecek, sorgulayacak ve öyle karar vereceğiz. O hakikat tüm berraklığıyla bize kendini […]

YAZAR:Şeyma BULUT Hayat dediğin bazen acı, bazen tatlı geçer. İnsanlar mutlu olduklarında da acı çektiklerinde de öğrenilmiş yalanların ardına sığınabilirler. Mesutken “Kimse benim keyfimi bozamaz !” deriz sanki o tek bir an, tüm hayata eşdeğer gibi davranırız . Aynı davranışı acı çekerken de sergileriz “Zaman her şeyin ilacıdır.” diyerek zihnimize bunun geçici olduğunu söylemeye çalışırız […]

YAZAR: Şeyma BULUT “Bir insanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için uyandırmak gerekir…” sözleriyle hayatıma giren Öğretmen, yaşamının son günlerinde öğrencilerinin etrafını yılan gibi saran büyük bir örgütü yok etmeye çalışan bir eğitimcinin öyküsü. Akif Hoca, kendine has yöntemleriyle kurduğu büyük planını hayata geçirirken sadece onu engellemeye çalışanlarla değil aynı anda zamanla da […]

YAZAR:Şeyma BULUT Bu hafta Sefirin Kızı bittiğinde kafamda iki kavram vardı: Korku ve düşmanlık.  Bu iki durumun insana neler yapabileceğini düşündüm. Söylemesi kolay olsa da yaşamasının çok zor olduğunu düşündüğüm kavramlar bunlar. Bu iki duygu bir araya geldiğindeyse insana doğru ve yanlış arasında seçim yapabilme ayrımından yoksun bırakabilir, tıpkı Sancar’da olduğu gibi. Geçtiğimiz haftaki yazımda […]

YAZAR:Şeyma BULUT Her güzel şeyin bir miadı vardır. Ben, her zaman iyi ve güzel şeylerin bir gün biteceğini düşünürüm mesela çok sevdiğiniz bir çikolata markası düşünün; tadı enfes, yedikçe yiyesi gelir insanın değil mi? Bu lezzeti verebilmek mühim ancak devamlılığını sağlamak daha mühimdir. O noktada sıkıntılar başladığında da işler değişir. Üreten firma, içindeki malzeme aynı […]

YAZAR: Şeyma BULUT Sefirin Kızı’nın yeni sezonu başladığından bu yana beynimi kurcalayan tek bir soru var: Kim haklı? Tek, tek düşündüm. Nare’yi, Gediz’i ve de Sancar’ı. Her hareketlerini, repliklerini, bakışlarını tek tek inceledim. Acaba dedim birinden biri daha mı az haklı? Vardığım sonuç ise şu oldu: Hepsi kendince haklı. Üçüne de kendince haklı dedim çünkü etrafında […]

YAZAR: Şeyma BULUT Bu haftaya “Senin yanında yara mı olacak? Benim yanımda yâr mı?” sözleriyle başladı Sefirin Kızı. Sancar yıllar önce yaptığının ağırlığı ve  sevdasını kaybetmenin acısıyla yanarken bir de dostunun indirdiği son darbeyle karşı karşıya kaldı. Nare de olduğu gibi diz çöküp hıçkıra hıçkıra ağlamadı belki ama inceden süzüldü o gözyaşları. Yanmasa da yıkıldı. Aşk […]

YAZAR: Şeyma BULUT “Bu oyun bitti Serkan Bolat!” repliğiyle bitirdik geçen hafta Sen Çal Kapımı’yı. İki hafta öncenin rövanşıydı bu aslında. Bu kez kendini karşısındakine anlatmak isteyen Serkan’dı ve “Bitti!” cevabını aldı. Eda’nın tavrının ardından içime bir serinlik gelmedi dersem yalan olur. Geçen sefer Serkan’ın anlayıp dinlemeden aldığı tavır, sinirlerimi bayağı bozmuştu. Şimdi kendini Eda’ya […]

YAZAR: Şeyma BULUT “Ölürsen destan olur, yaşarsan yalan…” sözleriyle hayatıma giren Sefirin Kızı, kırılmış, parçalanmış ve hayatının her döneminde şiddete maruz kalmış bir kadınla; sevilmeyi kendine layık görmemiş, ruhunun karanlığına hapsolmuş bir adamın öyküsü. Bu destan kaldığı yerden devam ederken beni de oradan, oraya sürükledi. Bazı olaylar tam beklediğim gibi gelişirken bazılarıysa mantığımı fazlasıyla zorladı. Geçtiğimiz […]

YAZAR: Şeyma BULUT Geçen haftayı “Eğer benim tasarımı çaldığımı düşünüyorsan bir daha yüzümü göremezsin!” deyip arkasını dönüp giden Eda ile bitirmiştik. O kriz anında, tüm kalbiyle kendini Serkan’a anlatmayı denemiş ancak o kalan ufacık umut kıpırtısıyla kendisine inanmasını beklediği adamın “Git!” kelimesini duyduğu anda kırılan gururunu da yanına alıp arkasına bile bakmadan çekip gitmişti. Yapılacak en […]