Yazar: Şeyma BULUT Güvercin’deki senarist değişimini öğrendiğimden beri büyüsünün bozulmamasını diledim. Belki bu sevdiğimiz tat hiç bozulmaz diye hayal kurdum. Üzülerek söylüyorum ki bu hafta karşıma çıkan tablo başkaydı. Güvercin eski tadında değildi. O sevdiğim, yazarken ayrı bir haz aldığım dizi gitmiş ve yerine, abartısız, ne olduğunu anlamakta zorlandığım bir iş gelmiş. Karakterinden, hikâyesine kadar sallanıyordu […]

Yazar : Şeyma BULUT İnsanlar yalnız doğar ama tek başına büyümez. Bazı insanlar kocaman bir kalabalığın içinde gözlerini dünyaya açar. Şanslıysa o ilk gördüğü kişiler ailesi olur, yalnızlığını elinden alırlar. Bazen de kan bağı da olsa aynı hanede yaşasa da yalnızlığın önüne geçilemiyor. Kenan, doğduğu ağa konağında bir kalabalık içinde hayata başladı. Düşünsenize etrafınızda onlarca insan […]

Yazar: Şeyma BULUT Güvercin benim için izlemesi, yazması aşırı keyifli bir iş oluyor her geçen hafta. Artık buradan sonra bu hikâye nasıl açılır diye her sorduğumda daha farklı bir yola girmiş buluyorum kendimi. Geçtiğimiz hafta diziye Zülüf’ün Ahmet Cibranoğlu’nu öldüren silahın benzerini bularak Kenan’ın karşısında dikilmesi ve patlayan silah sesleriyle veda etmiştik. Zülüf ne yaşarsa yaşasın […]

               YAZAR: Şeyma BULUT Zamanla her şeyin geçeceği, acıların biteceği söylenir. Bana kalırsa bu deli saçması. Zaman sadece saatlerin ilerlemesi gibi geliyor bana. Hele ki o geçmesi beklenen olay, hayatları etkiliyorsa zamanın geçmesi neyi çözebilir ki? Zülüf ve Kenan’ın hayatı 15 sene önce başkalarının işledikleri günahlar yüzünden değişiverdi. Biri […]

YAZAR: Şeyma BULUT  Sıradan hiçbir şeyi sevmiyorum ben. Farklı işleri daha çok sevip takip etmeye çalışıyorum genelde. Ruhuma iyi geldiğini söylemek de pek mümkün. Esas âşık olduğumsa tekdüze görünen bir işin küçük ayrıntılarla olağanı sıradışı bir şova dönüştürmesi. Güvercin de bunu her hafta adım adım yaşıyorum. Yöre işlerinde üç aşağı, beş yukarı beklediğim durumlar var, benim. […]

YAZAR: Şeyma BULUT Güvercin, tanıtımlarını ilk gördüğümde benim için iş icabı ilk bölümü izlenip bırakılacak bir diziydi. Yöre dizleri pek beni doyuran işler olmuyor.Genelde birbirinin aynısı, herhangi bir özelliği olmayan ve yansıttıkları bölgenin kara yüzünün anlatıldığı işler olmasından mıdır bilmem, çok nadirdir bu tip projelerin beni yakalaması. Her projenin ilk bölümünü izleme alışkanlığım ve Mehmet Ali […]