Site icon Dizifilm BiZ

Ufak Tefek Cinayetler 8. bölüm

                                                                                                           Yazar: Sinem ÖZCAN

Oya’nın evinde bulunan kol düğmesi, Pelin’i de Merve’yi de tedirgin etmişti. İzleyenler olarak biz o düğmenin Serhan’a ait olduğunu bilsek de Merve’nin bu kadar çabuk Oya’yla Serhan arasında olup bitenleri anlayamayacağının da çoğumuz farkındaydık. Nitekim, Serhan kayıp kol düğmesinin yerine yeni bir çift alarak sorunu çoktan çözmüş, bile.

Pelin ve Merve daha önce Oya’yı birbirlerinin kocasıyla da gördükleri için kendi kocalarını, bu krizde akladıktan sonra aldatılanın karşı taraf olduğu kararını da vermişlerdi. Pelin, bütün sinsi ve kötücül ruhuna rağmen elbette ki Merve’ye göre daha saf. Oya’nın hayali sevgili yalanına da daha çabuk ikna olan taraf, oydu.

Pelin’in Oya’yla hâlâ tam çözemediğim kişisel bir derdi var. Ben bunun Taylan olduğunu da düşünmüyorum. Lise yıllarında Taylan’a âşık olup onu Oya’dan koparmak için bir planın peşine düşmüş olması da bana çok düz mantık geliyor. Sezgisel olarak Pelin’in asıl derdinin Taylan değil Oya’nın kendisi olduğuna inanıyorum, ben. Oya’nın lise yıllarındaki sevgilisi kim olursa olsun Pelin, onu isteyecekti diye düşünüyorum.

Oya ilk gençliğinden beri grubun içinde ayakları en yere basan, kendi başına ayakta durabilme gücüne sahip ve bu tarafıyla ilgi çeken biri olmuş. Pelin’in en büyük eksiği de bu, bana göre. Çok güzel bir kadın, aptal da diyemem ama fitili ateşleme cesareti hiç olmamış Pelin’in. Merve’nin güdümüne girip onun en sadık askeri oluşunun altında da bu var. O, her grupta görebileceğiniz en iyi “ikinci” adam. Liderin aldığı kararları en iyi uygulayan, lideri en fazla destekleyip savunan ve “bir gün” lider olmak isteyen sıradan bir asker o.

Oya’yı kendine rakip olarak gördüğü için ya da onun bir gün hepsinden çok ilerde olacağını hissettiği için nefret oklarını ona çevirmiş, olabilir. Olabilir diyorum çünkü Pelin’in altı doldurulmadı. Biz geçmişte yaptıklarının yanında sinsi, bencil, çok hırslı ve Merve’nin uydusu bir Pelin görüyoruz şu anda. Kuyruğuna basılınca Merve’ye saldırmaya kalkışacak bir gözü karalığı da var ki bu da onun anlık planların insanı olduğunu gösteriyor.

Şimdi Oya’nın hayali sevgilisini deli gibi merak etmesi de Taylan’la yakınlaşmasından korktuğu için değil “Acaba Taylan’dan daha büyük bir balık yakaladı mı?” derdinden, bana kalırsa.

Taylan demişken iki cümle etmezsem olmaz. O kadar gerçek bir karakter ki Taylan, her bölüm iğrenerek izliyorum. Sığ, tembel, korkak, bencil ve hayatta tam bir asalak olarak yaşamayı seçen bomboş adamlardan biri. Herhangi bir gerçek duygusu olduğuna da zerre kadar inanmıyorum, aslında bence Pelin tam layığını bulmuş ve korkmasına da hiç gerek yok. Taylan’da onu ne Oya için ne de bir başkası için terk edecek yürek yok.

Bu bölüm Arzu’nun hayatındaki ibre, yukarı doğru çıkarken Mehmet’inkinin inişe geçmeye başladığını hissettik. Mehmet, eninde sonunda “Ben ettim, sen etme!” diyerek Arzu’nun kapısına paspas olacak da umarım Arzu dik durmayı başarır. Mehmet tarzı adamların yaşadıklarından ders alma ve elindekinin kıymetini bilme nosyonları yoktur, çünkü.

Sıklıkla dile getiriyorum, benim diziyi izleme nedenim Merve… Kuşkusuz karakteri en iyi çizilen de o. Nerdeyse her bölüm onun kişiliğine yeni bir taş ekleniyor. Bu defa da ilk kez Merve’nin gerçekten korktuğunu hissettik, hem de iki defa. İlki Oya’yla ilişkisi olanın Serhan olabileceği kaygısı yaşarken. Merve, Serhan’a âşık filan değil (O, kendinden başka kimseyi de sevemez zaten) Kanepede uyuyakalmış Serhan’ı izleyen Merve’nin gözlerinde ne şefkat ne sevdi vardı. Hatta eğer doğru anladıysam ben o bakışlarda “hoşlanmama” sezdim ama Serhan, Merve’nin hayat garantisi… Sarmaşık’ ta var olma anahtarı. Serhan’ı kaybetmez, kaybedemez; nasıl onu elde etmek en büyük zaferiyse onu bırakmamak için de hayatının en büyük savaşına girer. Üstelik bunu öyle akla hayale sığmayacak yollarla yapar ki ağzımız açık kalır. Aslında ben Oya ve Serhan ilişkini ve bunu Merve’nin öğrenmesini de en çok bu yüzden istiyorum.

Merve’nin ikinci korkusu da bölüm finalinde Edip kapıya dayandığında ortaya çıktı. İşte bu bana çok ilginç geldi ve Merve’yle ilgili bir detayı fark etmemi sağladı. Merve, Oya’yla ilk karşılaştığında çok şaşırmış ama ondan korkmamıştı çünkü Merve kadın düşmanlara çok alışık. Hemcinsleriyle nasıl başa çıkacağını çok iyi biliyor. Karşısında ister Oya ister burcu isterse bütün Sarmaşık kadınları olsun, sorun yok; ne yapacağını çok iyi biliyor ancak konu bir erkekle düşmanlık etmekse Merve aynı oranda güçlü olabilecek mi göreceğiz? Geçmişten bugüne uzanan yolculuğunda biz Merve’nin hayatında sadece iki erkek biliyoruz: abisi ve Serhan. Abisi, kaypak ve yanar döner bir adam; Serhan’sa kapalı kutu. Buradan çıkardığım sonuç Merve erkek dünyasını bilmiyor ve erkekleri tanımıyor. O kadınların liderliğine ve onlarla savaşmaya soyunmuş durumda. Hiç beklemediği anda karşısında beliren bir erkek düşman, onu korkutur çünkü buna dair planı da yok, malzemesi de…

Baştan beri Edip’in bir noktada bu öyküde aktif rol almasını beklemiştim. Hatta bu bölüme kadar onun işlevsizliğinden de söz etmiştim. Şimdi Edip de sahaya indi. Bu iniş öyle ya da böyle kalıcı olacaktır. Oya’nın sevgilisi olmadığı ortaya çıksa bile bir biçimde Merve’nin ve Sarmaşık’ın dünyasında yer alacaktır.

Edip, Merve’yle başa çıkar mı? Şu ana dek gördüğümüz Edip teoride iyi, pratikte zayıf bir adam. Pasif bir hayat duruşu var, Merve ise saldırgan. Merve’nin şu an tek zayıf yönü, bir erkekle çarpışmayı bilmemesi ama bunu o kurnazlıkta bir kadın düşündüğümüzden hızlı çözebilir. Edip ne kadar güçlü, onu ilerleyen zamanlarda göreceğiz.

Oya, bir defa daha Merve’nin tuzağına düşüp bir “hayali” sevgili uydurmak zorunda kaldı. Edip devreye girmese sıkıntı yaşayacağı da açıktı. Oya, saf ve aptal bir kadın değil ne var ki kurnaz da değil. Merve’nin her hamlesini çözüyor ama iş işten geçtikten sonra. Sürekli savunmada kalmak durumunda ve bu da kendi oyununu kurma şansı vermiyor ona. Bana sorarsanız Oya’nın bir destek almadan Merve’yi alt etmesi imkânsız.

Oya’nın Merve’ye büyük darbe aldırabileceği tek nokta Serhan. Gel gör ki Oya da Serhan da aşktan gözleri kör olacak kimlikler değil. Etik değerleri, mahalle baskısına boyun eğecek duruşları ve küçük bir çocuğun düzenini her şeyin ötesinde tutma kararlılıkları bu aşka yol vermez diye düşünüyorum. Açıkçası ikisi de bir yasak aşk yaşama kararı alır ve bunu hayata geçirirlerse çok ama çok şaşırırım. Oya, Merve’den ne denli nefret ederse etsin ve Serhan’ı ne kadar severse sevsin; onu ailesinden uzaklaştıracak bir hamle yapmaktan kaçar. Değerleri buna izin vermez. Aynı durum Serhan için de geçerli ki o ayrıca kızını çok seviyor, onu incitecek bir maceraya kalkışmaz. Benim izleyici gözüm de ortada her şeyi yakıp kül edecek ve yaşananları mazur gösterecek büyük bir aşk kıvılcımı da almıyor. Yine de yasak bir ilişki oluşsun ya da oluşmasın ben Merve’nin aralarındaki ilişkiden haberdar olmasını çok diliyorum. Bu, Oya – Merve savaşında yeni bir cephe açacak ve öyküye yeni bir ivme katacaktır.

 

Exit mobile version