Fragmanı izledim kocaman, derin bi “OHHHHH!” nefesi aldım sonunda…
Bu hafta önce karakter analizleriyle başlayayım diyorum:
Geçen hafta 2.fragmanı izlediğim andan beri düşünüyorum. Yalın’ın Defne’ye söylediği cümlenin yenir yutulur tarafı yok, insan böyle bir cümleyi nasıl bir psikolojiyle söyler ki? Sonra aynayı içime tutunca çıktı cevap: Ben en çok ne zaman kırıcı olurum? Canım çok yandığında… Kalbim kırıldı mı dilimin kemiği olmaz, bildiğimi kendim bile bilmediğim en acı, en kı
Şimdi dönüp geriye bir bakalım: Defne, Yalın’a aşkını itiraf ederken neler demişti, ağabeyine dolaylı olarak da oradakilere: “Ben yanlışa yanlışla karşılık verdim. Yapmamam gerekirdi. Artık oyun yok, artık yalan yok!” Oysa ne oldu? O andan itibaren yine her başı sıkıştığında oyun oynadı, yalan söyledi. Çünkü bu onun krizle baş etmede bildiği tek yoldu. Üstelik Ezgi’nin aksine Defne, Yalın’ın aşkından hep çok emindi. Yalın, onu seviyordu ve kendisi de zaten ondan vazgeçmeme kararı almıştı. Dolayısıyla oyunda da yalanda da hiçbir sakınca yoktu.
Aslında çok iyi bildiği ama unuttuğu daha doğrusu sevilmenin şımarıklığıyla unutmayı tercih ettiği tek bir şey vardı: Yalın dümdüz bir adam! Oyun bilmez, yalan söylemez, aldatmaz! Bütün bunları yaptığı gibi karşısındakinden de bunu bekler. İşte Defnecik bunu umursamadı ve en büyük yanlışı yaptı.
Bu bölüm Defne’ye karşı bütün duvarlarını yükseltmiş bir Yalın izledik. Defne her seferinde atak yapıp duvara tosladıkça iç sesim “Arkadan dolaş Defne, arkadan dolaş, kale duvarındaki gediğe yüklen!” dedi, durdu. Son anda biraz yardımla akıl etti, bizim Defnecik ve önümüzdeki bölüm göreceğiz ki kaleyi yeniden keşfetmek üzere içeri giriyor.
Aslında bu kriz benim umduğumdan çabuk çözüldü.
Haaa bu arada yine bir tahmin: Yalın Defne ilişkisinde bir tek sorunumuz kaldı. O da Defne’nin Yalın’a yalan söylemekten vazgeçmesi… Bu da sanırım artık çözülecek hızlıca sonra mı???? Bu kadar dolu, bu denli yoğun bir ayrılık ve barışmadan sonra o ilişki level atlar, arkadaşlar. Bilmem anlatabildim mi?…
Bölüm başındaki Yalın& Defne konuşmasını ağzım açık izledim. O cümlelerin sağlamlığı, o diyalogların gücü beni benden aldı. Hele “saygı” ya yapılan vurgu… Yalın’ın “Aşk, sana bu hakkı veriyor mu, bana biraz saygı duy!” deyişi… Ama ama ama…. bence gecenin repliği: “Aşk, birine seni öldürme gücü verip seni öldürmeyeceğine inanmaktır.” İşitince öyle bir yutkundum ki… Sözü hazmetmem için içimden en az üç kere tekrarlamam gerekti….
Sadece ayakta alkışlıyorum. Senaryoda edebi cümle olmaz, diyen çokbilmişlere de kapak olsun!
Haaaa, bir de küçücük bir sitem senaristçiklerime. Yalın Defne’ye o meşhur cümleyi söyleyip vurdu, kızı yüreğinden. Defne ağlayarak çıktı. Hoooppppp Deniz ve Yeşim yanında. Zaten Damla ve Songül nöbette… Çevreleyiverdiler şefkatli kollarıyla… Peki ya benim kuzu
Üç tane zeki ve yetenekli kadının gücü birleşince tam bir kâbus olabilecek bölüm birden bir şölene dönüştü. Ne diyeyim ki yine, yine ve yine İYİ Kİ VARSINIZ’dan başka.
Ritüle devam edelim veeeee sırada yine
CAN YAMAN: Bu bölüm unutamayacağım iki sahne: İlki bölüm başındaki Defne&Yalın konuşmasında ben
Ama ikincisi hiç çıkmayacak aklımdan… Defne’nin onun gardını indirmek adına sarılışında yaşadığı her şey…. Adım adım… İç sesim o oynarken yazıyordu aktardıklarını… Hele hele o sarıldığı an… Öyle iyi yansıdı ki “Bitti oğlum, buraya kadarmış!” duygusu…
Ve Defne çıktıktan sonra yaşanan o öfke patlaması, ne söylediğini algılayıp yaşadığı şiddetli pişmanlık…
Bu ancak yaptığı işe tutkusu olan, “en iyi” ile yetinmeyip onun da “en” ini arayan bir insanın yapabileceği bir şey…
Her bölüm en az senaryo kadar bekliyorum Can Yaman sürprizlerini…
AÇELYA TOPALOĞLU: Baştaki aşırı öz güvenli kızın, kale duvarlarına her toslayışında öz güveninde oluşan çatlakları tek tek saydırdı bu bölüm bana.
Ardından Yal
Eğer yanılmıyorsam önümüzdeki bölüm bu daha belirgin olacak ama ben ısrarla bir “Açelya Topaloğlu” bölümü bekliyorum sevgili senaristçiklerim…
Bu hafta bir söz de Yeşim için yani…
Fragmanla birlikte, reklam öncesi düşen modum yerine geldi ve önümüzdeki haftayı keyifle beklemek üzere köşeme çekiliyorum.
ELİNİZE EMEĞİNİZE SAĞLIK HEPİNİZİN….